Enerji bağımsızlığı için kilit değerdeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde yeni bir kriz patlak verdi. Rusya’nın projeye göndermesi beklenen yaklaşık 7 milyar dolarlık finansman gecikince şantiyedeki faaliyetler durma noktasına geldi. Şu anda sırf birinci reaktöre kaynak ayrılıyor; öteki üç reaktörün inşaatı neredeyse büsbütün askıya alındı. İş makineleri sustu, personeller belirsizlik içinde. Rusya’nın nükleer şirketi Rosatom, Türkiye’den ek vergi muafiyetleri, gümrük kolaylıkları ve teminat mektupları talep etti. Ankara bu taleplere temkinli yaklaşınca, Moskova cephesinden beklenen para transferi gecikti.

BLOKE EDİLMİŞTİ

Rosatom, mevcut kaynaklarını sırf birinci ünitenin tamamlanmasına ayırma kararı aldı. Bu gelişme, nükleer takvimi tehdit ediyor. Akkuyu daha evvel de finansal pürüzlerle karşılaştı. 2022 yazında Rusya’nın projeye göndermeyi planladığı 3 milyar dolarlık fonun 2 milyarı, ABD’nin Citibank ve JPMorgan üzerinden yürüyen transfer sırasında ABD Adalet Bakanlığı tarafından bloke edildi. Bu müdahale, Washington’un Rusya-Türkiye güç işbirliğini dikkatle izlediğinin göstergesi olarak yorumlandı.  Akkuyu üzerindeki jeopolitik baskı hâlâ sürüyor. Üç gün önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Moskova’da Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ile bir ortaya geldi. Görüşmede sadece Gazprom-BOTAŞ alakaları değil, Akkuyu projesinin geleceği de masadaydı. Türkiye, bu projeyi sadece güç kaynağı olarak değil, Avrupa Birliği’ne karşı stratejik koz olarak da görüyor. Lakin para akmadıkça, o koz masada durmaya devam
ediyor.

Bağımsızlık amacı sarsılıyor

Akkuyu tamamlandığında Türkiye’nin elektrik gereksiniminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak. Lakin yaşanan aksama, bu gayesi önemli biçimde tehdit ediyor. Türkiye hâlâ gücünün büyük kısmını doğal gaz ithalatıyla karşılıyor. Akkuyu’daki gecikme, hem Sinop hem de İğneada üzere başka nükleer santral projeleri üzerinde baskı yaratıyor. Güç stratejileri tekrar masaya yatırılabilir.

Kaynak: Sözcü